TechCrunch’ın 3–4 Aralık 2016’da düzenlediği Disrupt Londra 2016 Hackathonu’nu bu sene son derece ilginç ve o kadar da faydalı bir proje kazandı.
Yarışmaya katılanların bir kısmı ilk kez böyle bir etkinlikte bulunurken bazıları eski “hacker”lardandı. Yarışmanın koşulu 24 saatin içinde sade, eğlenceli ve akıllı bir proje üretmek. Toplamda 63 ayrı takım yarıştı ve her birinin jüriyi etkilemek için 1 dakikalık demo sunum süresi vardı. Ama sadece bir takım 4.000£’luk büyük ödülü alabildi. İşte kazanan takımın fikri: Duygu Günlüğü (The Emotion Journal).
Düzenli günlük tutmanın, stres azaltıcı ve odaklanma gibi yararları olduğu biliniyordu. Ancak çoğumuz için yazmak, konuşmaktan daha zor. Bu gerçeği çok iyi bilen Duygu Günlüğü ekibi, IBM Watson’ı kullanarak akıllı bir sesli günlük yarattılar. Ekibin lideri Andrew Greenstein, San Francisco’lu bir uygulama geliştiricisi; ancak kendisi de kısa bir süre önce günlük tutmaya çalıştığı zaman bu işin ne kadar meşakkatli olduğunu görmüş. Yazmak yerine sesini kaydetmenin daha kolay olduğunu fark ettiğinde, sesi ayrıştırarak kelime tanımı ve analizi yapabilecek bir uygulama geliştirmeye karar vermiş. Ve bu etkinlikte de, Greenstein, hayalini gerçekleştirmiş.
Günlüğe aklınızdakileri sesli olarak anlatıyorsunuz, içinizi döküyorsunuz ve günlük, anlattıklarınızı gerçek zamanlı duygusal analiz yaparak kaydediyor. Bu kaydetme işlemini günde sadece bir kere ve birkaç gün yaptıktan sonra günlüğünüz sizin duygularınızın genel bir analizini de yapabiliyor ve paylaştığınız duyguların grafiklerini oluşturabiliyor.
Yapay zekanın olanaklarını kullanarak insanlara duygusal olarak destek olmak son derece akıllıca bir fikir. Bu fikri kökten benimsemiş büyük şirketlerden Google’ın, en yeni çıkardığı Pixel telefonlarında ve Google Home cihazında bulunan Google Assistant da aynı mantıkta.
TechCrunch’tan Kate Conger’ın bu hack hakkında yazdığı yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
